1. sanıyorum ki türkiye büyük ağalar arasındaki mücadelenin sahalarında biri haline geldi. bunu dikkate almadan sadece ekonomiye odaklanmak eksik bir bakış açısı olur. eskiden atlantik hattına tavizsiz bağlı olan türkiye bu hattan adım adım uzaklaştı: islamcıların güç kazanması ve 1 mart 2003 tezkeresinin reddi ile işaretlerini veren süreç, 2008 krizi sonrasında uluslararası parasal genişlemenin getirdiği imkanlar ve öz güvenle bu tarihten sonra hızlandı. detaylara girmeyeceğim ama nihayetinde atlantik ülkeleri ile arabuluculuğu yürüten cemaatin kovulmasiyla türkiye tam anlamıyla bu hattan kopma noktasına geldi. bu durum aynı zamanda türkiye'yi büyük güçler arasında (atlantik ve avrasya hatları) bir mücadele alanı haline getirdi.

    şimdi karar zamanı. para lazım. dış finansman lazım, bu çok açık. parayı kim verecek? en akıllıca tercih atlantik hattına geri dönmek gibi görünüyor çünkü bahisleri avrasya hattına yatırmak uzun vadeli bir kumar. oysa ki ekonomik yangın çok acil müdahale istiyor - durum özellikle acilleştirildi (belki evet "dış güçler" tarafından). mevcut hükumetin aklı selim olduğuna ve atlantik hattına geri döneceğine şüphe olmasaydı kur buralara gelmezdi zaten. sıkıntı islamcıların ne yapacağına dair bilinmezlik.

    mesela şu günlerde türkiye rahip krizini çözmek için abd'ye heyet gönderdi. sanılmasın ki bu sırada katar, çin, rusya elçilikleri boş duruyor.

    önümüzdeki bir kaç hafta türkiye'nin kader zamanı. bence tarihi zamanlar yaşıyoruz.